Dermatoloji

Psoriasis (Sedef Hastalığı)

Üzerindeki sedef rengi deri parçacıklarından dolayı halk arasında sedef hastalığı olarak bilinen bir deri hastalığıdır. Kadın ve erkeklerde eşit sıklıkta görülür ve her yaş grubunda ortaya çıkabilir. Herhangi bir deri bölgesinde görülebileceği gibi  tırnaklar veya eklem tutulumu şeklinde de başlayabilir.

 Genellikle deri lezyonları iki taraflı ve kısmen simetrik dağlım gösterir. Kişiden kişiye göre farklı şiddet ve seyir gösterir ve kronik seyirlidir. Kronik bir seyir göstermesi tedavisi yoktur algısına neden olsa da sedef hastalığında etkili tedavi yöntemleri vardır. Tedaviyi belirken PASİ denilen hastalık şiddet indeksi kullanılarak kişiye en uygun tedavi seçeneği belirlenir. Ancak tedavi var olan sedef lezyonlarını tedavi eder hastalığın tekrar etme riskini tedavi etmez

Egzama (Dermatit)

Pek çok farklı nedenin deride yaptığı irritasyona bağlı ortaya çıkan kızarıklık, şişme, kaşıntı bazen küçük su toplamaları ve serum sızıntısı gibi belirtilerin görüldüğü yaygın bir deri hastalığıdır. Egzamanın temel olarak iki çeşidi vardır.

Alerjik egzama (Alerjik kontakt dermatit)

Sıklıkla kişilerin daha önce duyarlanıp bağışıklık sistemlerinin allerjen olarak kabul ettiği madde ile temas sonrası temas bölgesinde başlayıp bazen tüm vücuda yayılabilen kaşıntılı bir tablodur. Allerjenin şiddetine göre kaşıntıya sadece kızarıklık eşlik edebildiği gibi daha şiddetli durumlara ödem su toplamaları da görülebilmektedir. Takılardaki nikelden saç boyasına kozmetikler parfüm yiyecekler gibi kişinin duyarlı olduğu herhangi bir madde benzer klinik tablolara neden olur. Bu kişilerde hastalık tanısı konulduktan sonra mutlaka deri yama testi yada TRUE test dediğimiz deri alerji testi yapılmalıdır. Pek çok farklı nedenin deride yaptığı irritasyona bağlı ortaya çıkan kızarıklık, şişme, kaşıntı bazen küçük su toplamaları ve serum sızıntısı gibi belirtilerin görüldüğü yaygın bir deri hastalığıdır. Egzamanın temel olarak iki çeşidi vardır.

İrritan ekzema(İrritan kontakt dermatit):

Özellikle temizlik deterjanları,  sabun, çamaşır suyu, çimento gibi kimyasal içerikli maddelere uzun süre ve sık sık temas eden kişilerde temas eden yerlerde görülen bir tip egzamadır. Özellikle avuçiçi el parmak kenarlarında kaşıntılı deride kızarıklık kabuklanma ve çatlaklarla seyreden tabloya neden olur.

İncir gibi bazı bitki sularının deriye temas ettiği bölgelerin güneşe maruziyeti sonrası fitofotokontakt dermatit

Çukurova gibi sıcak bölgelerde sık görülen bir böcek türünün ezilmesi ile açığa çıkan pederin isimli maddeyle temas sonrası paederus dermatiti

Kış aylarında cilt kuruluğuna bağlı kol bacaklarda görülen kuruluk egzaması (kserotik egzama) gibi özel egzama türleri de sık görülmektedir.

İsmi ne olursa olsun egzama çeşitleri bulaşıcı değildir ve tedavileri mümkündür.

Seboreik dermatit(Yağlı egzama): Sık sık görülen deri hastalıklarındandır Klinik görüntüsü sedef hastalığı ve egzamayı taklit eder. Deride kızarıklık, sarımsı yağlı görünümlü pul pul kepeklenmelere neden olur. Çoğunlukla saçlı deri özellikle kulak arkaları, yüz orta hat(kaş başlangıç alanları, burun kenarları, erkeklerde sakal ve bıyık bölgeleri) tutulumu görülür. Ayrıca üst göğüs ve sırt üst kısım orta kesimlerini de tutabilir. BU bölgelerin ortak özelliği yağ üretiminin bu bölgelerde daha yoğun  olmasıdır. Kesin nedeni bilinmemekle beraber gelişimine neden olabilecek iki faktör üzerinde durulmaktadır:

Derinin aşırı yağ üretmesi;

1.Bir mantar türü olan ve deri florasında doğal olarak bulunan  Malassezia'nın aşırı üremesi

2.Gebelik döneminde annede ortaya çıkan hormonal değişikliklerin plesanta yoluyla bebekleri etkilemesi nedeniyle de bebeklerde geçici, kendiliğinden geçen  seboreik dermatit tablosu ortaya çıkabilir.

Seboreik dermatit sıklıkla tekrarlayıcı özellikte olmakla beraber, doğru ve düzenli yapılacak olan tedavi, iyi bir cilt bakımı rutini ve tetikleyicileri tanıyıp ortadan kaldırmakla ile semptomlar en aza indirilebilir.Tedavi seçenekleri arasında antimikotikler, steroidler ve immünmodülatör özellikteki kremler sayılabilir.

Atopik dermatit(Allerjik egzama):

Çocuklarda görülen en yaygın egzama türüdür. Hastalık çok değişken seyir sergilemekle birlikte kronik tekrarlayan ataklar ile seyreden şiddetli kaşıntıya neden olan bir deri hastalığıdır. Ancak çoğunlukla belli bir yaştan sonra semptomlar hafifler ve genellikle tamamen kaybolur.

Hastalık çevresel ve genetik faktörlerin etkileşimi sonucu gelişmektedir.Anne –babada atopi yani alerji öyküsü bulunması çocukta atopik dermatit gelişimi için güçlü bir risk faktörüdür.

Atopik dermatitin en önemli iki bulgusu şiddetli kaşıntı ve cilt kuruluğudur. Kaşıntı ile beraber çocukların özellikle deri katlantı bölgelerinde yer yer sulantılı olan kızarıklık görülür

Atopik dermatitte derinin nem dengesinin sağlanması ve korunması kadar önemli olan diğer bir husus da cilt enfeksiyonlarından etkili bir şekilde korunulmasıdır. Çünkü bariyeri bozulmuş atopik dermatitli bir bireyde enfeksiyon normal deriye oranla iki kat daha hızlı yayılır.

Atopik dermattitin tedavisinde onarıcı özelliğe sahip nemlendiriciler, steroid içeren kremler, immünmodülatörler ve antihistaminikler kullanılır. Hastalık tekrarlayıcı özellikte olması nedeniyle korunma kısmı da tedavi kadar önemlidir.Korunmada ise allerjenin vücuda temasını kesmek için onarıcı özellikte kremlere devam edilmedir. 
 

Akne (Sivilce): 

En sık ergenlik çağı denilen 12-18 yaş arasında görülmesine rağmen her yaşta ortaya çıkan pilosebase ünite denilen deri eklerini tutan bir deri hastalığıdır. Daha çok yüz, omuz ve sırt bölgesinde yerleşen siyah nokta ve kırmızı iltihaplı lezyonlara neden olur. Hormonal faktörler,yetersiz ya da uygun olmayan kozmetiklerle yüz temizliği yapılması,dengesiz beslenmek,genetik yatkınlık gibi pek çok faktöre bağlı oluşabilmektedir.

 Akne lezyonlarının bazı çeşitleri vardır:

Beyaz noktalar (Kapalı komedonlar):Yüzde sert ve beyaz noktalar şeklinde görülürler.

Siyah noktalar (Açık komedonlar): Yüzde bulunduğu bölgede kirli görünüme neden olan siyah noktacıklar şeklinde görülürler. 

Papüller: Kırmızı deriden kabarık noktalar şeklinde görülürler. En sık şikayet edilen akne lezyonlarıdır.İyileşirken yerinde zamanla gerileyen kırmızı lekelere neden olurlar. Asla sıkılmamalıdır.

Püstüller: Beyaz kabarık noktalar. Uçlarında iltihaplanmaya bağlı beyazlık olan kabarıklıklardır. Tedavisiz sıkılırsa kısa bir sürede yeniden tekrarlar ve daha da çoğalabilir.

Nodüller: Derin, zaman zaman ağrılı ve sert kırmızı kabarıklıklardır. İlerlemiş akne lezyonudur.

Kistler: Bastırıldığında içi yumuşak, derin yerleşimli, ağrılı ve kızarık şişliklerdir. İleri dereceli akne lezyonlarıdır.

Akne tedavisi lezyonların çeşitliliği, dağılımı ve yaygınlığına göre kişiye özel düzenlenir.Tedavi seçenekleri arasında kremler,ağızdan verilen antibiyotik ve A vitamini türevleri sayılabilir. Bazen yeterli süre uygun tedavi alınmasına rağmen sivilce iyileşirken yerinde bazıları geçici bazıları da kalıcı olabilen izler kalabilir.İzlerin tedavisinde ise Fraksiyonel lazer sistemleri, fraksiyonel radyofrekans sistemleri,mikroiğneleme sistemleri, PRP,kimyasal peeling gibi işlemler uygulanmaktadır.

Akne tedavisinin en az 3 ay süreceği unutulmamalıdır.

Gül Hastalığı(Akne rozasea)

Yüzü etkileyen deri eki olarak bilinen pilosebase ünitede anormalikler ve kanlanma artışının suçlandığı alevlenmelerle seyreden bir deri hastalığıdır. 

Nedeni tam bilinmemekle beraber aşırı sıcak ya da soğuğa maruziyet, güneş ışığı, yüzde kan akışını hızlandıran beslenme alışkanlıkları, mikrobiyal ve genetik faktörler, uygun olmayan kozmetik kullanımı gibi pekçok faktör alevlenme dönemlerin tetikleyebilir.

20-50 yaş arası açık tenli kadınlarda daha sık görülmesine rağmen erkeklerde de görülür ve erkeklerde daha şiddetli seyreder.

4 alt grubu vardır:

Eritematotelenjiyektatik tip rozase: Yüz orta hatta sadece kızarıklık, damarlanma artışı ve kuruluk hissi vardır. Bu şikayetler özellikle aşırı sıcak ya da soğuk havada, güneş ışınlarıyla ve uygun olmayan kozmetiklerin kullanımıyla daha da belirginleşmektedir.

Papülopüstüler tip rozase: Yüz orta hattı tutan kızarıklık ve damarla artışına iltihaplı olan ya da sadece kırmızı sivilceler eklenmiştir. Göz etrafı korunmuştur. Yüzde yanma ve acıma hissi daha belirginleşmiş olabilir.

Fimatöz rozase: Özellikle burun bölgesi olmak üzere yüz derisinde belirgin kalınşma , deri  altında nodüller gözlenir.

Oküler rozase: Deri bulguları olmadan da ortaya çıkabilen gözde yabancı bir cisim varmış gibi yanma batma kuruluk kaşıntı ve güneşe duyarlılık gibi bulgulara neden olur. 

Rozase tedavisi hangi alt tip özelliklerini taşıdığına göre bazı kremler,antibiyotikler, A vitamini türevleri ve lazer tedavilerini kapsar. Tedavide alevlenmeleri tetikleyen faktörlerin düzenlenmesi içeren yaşam değişiklikleri de bulunmalıdır.

Alopesi Areata (Saçkıran)

Saç folliküllerinde saç üretiminin geçici olarak duraklaması sonucu keskin sınırlı yamasal saç kaybıdır. Saç kaybının olduğu alanlarda deri normaldir ve herhangi bir şikayete neden olmaz, bu nedenle lezyonlar genellikle tesadüfen tespit edilir. Hastalığın ilginç özelliklerinden biri de beyaz saçları etkilememesidir. 

Herhangi bir yaşta ortaya çıkmasına rağmen en sık 10-20 ve 30-40 yaşları arasında görülür. 

Hastalığın seyri önceden kestirilemez ; birkaç ay içinde kendiliğinden gerileyebildiği gibi özellikle tüm vücut kıllarının etkilendiği vakalarda tedavi seçeneklerine cevap alınamayabilir. Tedavi sonrası ilk çıkan kıllar bazen beyaz renkli olabilir zamanla tekrar renk kazanabilir.

Ürtiker(Kurdeşen)

Deride damarsal bir reaksiyon sonucunda geçici olarak kızarıklık kabarıklık ve kaşıntılı bir cevap oluşmasıyla seyreden bir deri hastalığıdır. Toplu bireylerinin yaklaşık %20 si yaşamlarında en az bir kez ürtiker atağı geçirmektedir.

En sık nedenleri arasında ilaçlar, besinler, enfeksiyonlar,parazitler ve emosyonel stres yer almaktadır. 

Deriden kabarık kaşıntılı kızaran kaybolup başka bir deri alanında kendiliğinden ortaya  çıkan lezyonlarla seyreder.

Tedavisinde antihistaminikler ,bazen kortizon içeren ilaçlar kullanılmaktadır.

Hiperhidroz (Aşırı terleme)

Terleme kişinin vücut ısısının ter bezleri aracılığıyla dengelenmesini sağlayan fizyolojik bir süreçtir. İnsanlarda iki çeşit ter bezi bulunur: ekrin ve apokrin. Tüm vücut yüzeyinde yaklaşık 1,6-4 milyon ekrin ter bezi bulunur ve bu ekrin ter bezleri en çok ayak tabanlarında sonra sırasıyla alın, koltukaltları, avuç içleri ve çenede bulunurlar

Hiperhidroz; bazı bireylerde bu fizyolojik sürecin vücudun yüz, koltukaltı ve avuç içi ve ayak tabanları gibi belirli bölgelerinde ter bezlerinin aşırı çalışmasından dolayı rahatsızlık verici bir boyuta ulaşmasıdır. Avuçiçi ayak tabanlarındaki aşırı terleme doğumda veya doğumdan hemen sonra başlar ve hayat boyu devam eder. Koltukaltlarında görülen aşırı terleme ise daha çok ergenlik döneminde başlar.

Lokalize hiperhidroz tedavisinde lokalize aliminyum tuzları içeren krem ve solüsyonlar, botox uygulamaları,iyontoforez  uygulanır. Son yıllarda radyofrekans sistemleri de hiperhidroz tedavisinde kullanılmaya başlanmıştır.

Dr. Songül Bulca © 2018 - 2020
Tüm Hakları Saklıdır